Sunday 7 January 2007

Senaryo

Kalkti. Gozlerini tamamen acamiyordu. Sendeledi, du$tu. Secebildigi kadariyla beton bir duvarin dibindeydi. Gune$ oldukca yogun bir i$ik huzmesi saliyordu uzerine. Dar, karanlik bir hastahane koridoru gibi uzanan sokakta tek ba$inaydi. Sokak boyunca uzanan sira sira pencereler vardi duvarda. Bir de kaldirimlar. cevresini bulanik bir hayal halinde izledi bir sure daha. Pencerelerden sadece birinin acik oldugunu farketti; cunku gune$ i$inlari sadece oradan yansimiyordu. Bu durumda sokagi dolduran, ekmegin sicagina has kokunun oradan yayiliyor olma ihtimali pek kuvvetliydi. Kara verdi; kalkip pencereye kadar ilerleyecek, ekmegi pi$ireni bulacak, kendini ona teslim edip ekmeginden yiyecekti.

Tekrar kalkti. Du$memek icin duvara yaslandi, sicak beton duvar iyice destekliyordu onu. Birz ilerledi. cok yorulmu$tu. "Boyle olmayacak" dedi kendi kendine. Du$undu. Galba en iyisi bir ritim tutturarak adimlarini o ritime uydurmak olacakti. "Pab bara bap ba... Pab bara bap ba...

"
Pencerenin yanina gelince kaldirima
oturdu. Ekmegin kokusu butun vucuduna emirler yagdiriyordu. Sanki akli ucmu$tu ve ekmek itaat edilmesi gereken tek kudretti. "Dogrul" dedi ekmek. Ayaga kalkti. Deminden beri surunen kendisinin bunu nasil birden bire yapabildigini anlyamadi.

Oda, iceriyi aydinlatan gun i$igi sayesinde pencereden bakinca acikca goruluyordu. Tam kar$isinda eski bir televizyon, yaninda da bir kapi vardi. Odanin ortasinda mavi ve kirmizi renklerin alasi, buyukce bir hali ve solunda duvara dayali bir cekyat duruyordu. Duvarlari ise pembenin koyu bir tonuyla boyanmi$ ve kar$i kar$iya duran iki yagliboya tablo haricinde ciplakti.

Ekmek, "İceri gir" dedi. Zipladi. Ayagi pencerenin e$igine carpinca halinin uzerine dogru yuvarlandi. Kafasini kaldirdiginda kapida birisinin dikilmekte oldugunu gordu...


No comments: