Tuesday 2 January 2007

Yazar Oldum! (:

Yalniz oturuyorum. Saat? Saati bilmiyorum, ki , bilmek de istemiyorum. Gordugum kadariyla gecenin bilmem kacinci yarisi, duydugum haliyle di$arida kopekler, belki korkudan belki ne$eden, bagri$iyorlar benim asla anlayamayacagim bir dilde.

Karanlik sokagi aydinlatan iki $ey var; sokak lambalari ve yalin ay. Nedense beni daha dogrusu icimi aydinlatamiyorlar. Bu karanlikta ne? Yapmaliyim. Uyku denen yari olume boyun egip uyumali miyim? Kendimi zamanin aki$ina birakip gunun dogu$u ile yeniden her zamanki tek duzeligi donebilirim.
Her zamanki gibi bir gece ve her zamanki gibi du$unuyor olsam direk yatagima giderdim. Onlarca dakika donup durduktan ve hic olmadik $eyleri du$undukten sonra pek mi$il da olmasa uykuya teslim olurdum.

Ama degil i$te bu sefer farkliydi... Uykunun bin atlilari tum kalelerimi zaptetse de, goz kapaklarim du$se de ben yinede uyumayacaktim.

Peki ama nereye? kadar Yada klasik soru ne? yapacaktim. İ$te yine o en buyuk kaos yada kaosum ba$liyor. Ne yapacagim?...

Can sikintisi birkac sayfa roman, can sikintisi, bir bukle televizyon, can sikintisi, bir sigara daha tamam pes ettim yine yazacagim.

Her zamanki gibi, neden? hep canim sikilinca yaziyorum, acaba sadece zaman gecirmek icin mi? yaziyorum, yada niye? mutluluktan ucarken canim hic yazi yazmak istemiyor. Birkac kucuk $iir di$inda... Aman $imdi bu sorulari hicte kaale alamam; yazmaliyim cunku...

Ba$ladik yine. Garip bir olgu bu yazi yazmak. oyle hizli du$unuyorum ki ellerim hizima yeti$emiyor. Zaten ilkokuldan beri kargacik burgacik olan yazim daha da bir egriliyor buzuluyor. oyle ki geri donup yazdiklarimi okumaya kalksam saatlerimi alabilir... Yazdikca hararetleniyorum. Yazdiklarimi bilmeksizin yazmanin pi$manligi icinde...

cogu insanin aksine amacim zamani hizlandirmak,cok cabuk gecmesini saglamak ki sanki gozlerimi her bir kirpi$imda saatler gecsin... Belki bu $ekilde kurtulurum. Yanlizligimdan. Yanlizlik? Birde o var can sikintisina ek olaraktan.

Abartiyorum galiba; aslinda yalniz degilim. Yanliz olmayi istemedigim surece...
Evet , goz kirpmalariyla-saatler derecesinde olculemeyecek bile olsa baya bir zaman gecti i$te.

Garip du$unceler, komik yakinmalar, habire karalanan bir kagit, devamli dolup bo$altilan bir kultablasi ve yine onun gibi dolup bo$alan gozlerle... Ayni yari olum oncesi oldugu gibi: Bo$ du$unceler garip garip gecip giden... Ama en azindan $imdisinde uyumak icin yataga cekilince, uyuma oncesi torenine ihtiyac kalmadan uyuyabilirim.

1 comment:

Hoca ile Eşşek said...

~~~~

E: Hoca benim canım sıkılıyoo!

H: Hadi ordan, eşeğin canı mı sıkılırmış hiç? Yalan söyleme!

E: Niye söylemeyecekmişim ki?

H: Karakaçanım, peygamberimiz demiş ki şaka da olsa yalan söylemeyin.

E: Bal gibi de söylerim hoca, eşeğin dini, peygamberi mi olurmuş sanki?

H: ?!

E: Yalan da söylerim, iftira da atarım, palavra da sıkarım…

H: Nerde şu zopa?

E: Tamam hoca, sıkıntı geçti, valla yemin billah!

~~~~